21 Haziran 2012 Perşembe

Yalnız Başına Paris Aktiviteleri - 2 : Bd Haussmann'da Bir Türk Ünlüyle Karşılaşmak

La Fayette tavanı
Kısa Kahve Molası yazarı, 3 günlük Paris gezisinin ikinci gününde kopan çantasını otelde bıraktı, sırt çantasını taktı ve koyuldu yollara." IPhone'un 3G'siz çalışan 'Paris Metro' aplikasyonu sağolsun, nereden bineceğim nerede ineceğim her şey açık ve net, bu akıllı telefonlar da pek iyi oldu" diye düşünüyordu. Ama aplikasyonun söylediği durakta inince bir de baktı ki, o duraktan telefonun söylediği diğer metro hattına geçiş yoktu. Hemen orada gözüne kestirdiği bir kıza ne yapacağını sordu, kız da haritasını açtı ve KKM yazarına yanlış durakta olduğunu söyledi. İngilizce sorularına aldığı Fransızca yanıtları anlayınca, 12 yıl önce öğrenmeye çalıştığı bu dil, beyninde bir nebze olsun yer edebilmiş Fransızca butonu devreye girdi! Böylece o gün ve ertesi gün boyunca, Fransızların İngilizceyi anladığını ama konuşamadığını, kendisinin de Fransızcayı anladığını ama konuşamadığını farkedip insanlarla daha fazla iletişim halinde oldu. 


La Fayette içi
Biraz vakit kaybından sonra yolunu bulup ünlü alışveriş merkezi La Fayette'e gelen KKM yazarı, girer girmez çantaları görünce biraz fazla büyülendi. Cebindeki 2 günlük sınırsız Paris Tour metro biletini düşürdüğünü farketmesi geç olmadı, zira 5 dakika önce 'aman düşmesin' diye cebinin diplerine yerleştirmişti. 15 Euro değerindeki metro biletinin kaybolması canını sıktı "Dün çantan gitsin, bugün metro kartın, bakalım başka ne gelecek başına buralarda?" diye söylenip durdu içinden...

Bir kaç saat sonra, La Fayette, Printemps ve hatta St. Lazare'a kadar olan her yeri dolaşıp ayaklarına kara sular indiğini farkeden KKM yazarı, sonunda gözüne kestirdiği bir cafe'ye oturmaya karar verdi; Triadou Haussmann Cafe. Sırt çantasında kitabı vardı, kahve içer, sokağa bakar ve kitabını okuyarak dinlenebilirdi. Hah, her tarafı gören en güzel masa da boştu ama o da kim! Bu gördüğü, dizilerde oynayan, Twitter ile ünlülüğünü pekiştirmiş bilmem kim değil mi? Aynı anda yan yana oturdular, La Fayette'ten henüz aldıkları belli olan çantaları da aynı model ve aynı renkti! KKM yazarı "Merhaba bilmem ne Hanım" diyecekti ama gerçekten adını hatırlamıyordu. 5 Dakika içinde hatırlamazsa internetten bakıp adını bulacağınu düşündü ama garson wireless şifresini vermek bilmedi. Ve 10.dakikadan itibaren iş işten geçmişti!!!


Triadou Haussmann Cafe'de zevki çıkarılamamış kahve tabağım
Flaş Flaş Flaş! KısaKahveMolası Yazarı Ünlüler Dünyasının Bilinmeyenlerini Duydu!!!


Triadou Haussmann Cafe
Bu ünlü oyuncunun yanında bir de KKM yazarının menajer olduğunu tahmin ettiği bir bayan daha vardı. Menajer, çok daha ünlü sanatçıların özel hayatlarına dair bilgiler vererek, taze ünlüye camiayı anlatıyordu ve yanlarındaki sandalye de oturan KKM yazarı hepsini duyuyordu. Artık, "Merhaba, ben Türk'üm, sizi tanıyorum" demek olmazdı, çünkü bu "Sizi tanıdım, söylediklerinizi duydum üstelik blogger'ım, hahhahhah!" demekle bir olurdu. Bir süre konuşulanları, bomba haberler veren, eğlenceli bir magazin programı gibi dinleyen KKM yazarının, konuşmaları anladığından şüphelenen taze oyuncu, bir şarkı tutturdu "merhaba yan masa, merhaba yan masa.." ama KKM yazarı hiç renk vermedi, veremezdi, oyuncu da, arkadaşına dönüp "Tamam tamam Türk değil, konuşabiliriz" dedi. Bir süre sonra da KKM yazarının konuşulanlardan içi bayıldı ve dinlemekten vazgeçti ama artık dinlenme hayalleri de suya düşmüştü çünkü Türkçe kitabını çantasından çıkarıp okuyamıyordu. Oyuncu sürekli KKM yazarına dönüp, internet şifresi istiyor veya ne yediğine bakıp aynısından sipariş vermek için laf açıyordu. KKM yazarı, İngilizcesinin aksanından Türk olduğu anlaşılacak diye kahvesini hızla içip mekanı terketmek zorunda kaldı...
Neyseki cafe'den kalktıktan sonra, gezmek için sona bıraktığı La Fayette Maison'u (Ev eşyaları mağazası) ve Gourmet'yi (Gurme ürünler) gezince KKM yazarı yorgunluğunu unutabildi...

La Fayette Maison ve La Fayette Gourmet'den Çektiğim Bazı Kareler:

Renkli mutfak eşyalarına ve duvara veya boş zemine yapıştırılabilen kitap desenli kartonlara bayıldım.






Buzlu camdan yapılan süs eşyaları çok hoştu ve tabii çok pahalıydı...


La Fayette'te en sevdiğim şeylerden biri de yemek takımlarıydı, üzerlerinde gördüğünüz fiyatlar 6 adet tabağın fiyatı. Tabii bavulda tabak taşımak hem ağırlık açısından zor, hem de yolda kırılabilirler...


























Yukarıda: Kesme şekerinizi nasıl alırsınız? La Fayette Gourmet kesme şeker reyonundan...

Aşağıda: Oyuncak bebek eşyaları ve kıyafetleri, müthişti...



Hiç yorum yok: