27 Mayıs 2013 Pazartesi

Oma - Başka Bir Ülkede Sıfırdan Başlamak

Bir dönemin, kendi günlük koşuşmasından başka bir şey yaşamayan naif insanını anlatan, samimi bir kitap Oma. Hızla akan, çabucak saran, tatlı hisler bırakan cinsten. Ne edebi, ne siyasi kaygılar gütmeden, dünyadan gelip geçmiş bir kadının hayat hikayesini anlatıyor yalnızca. Bazen insanın bu kadar hızlı akan kitapları okumaya ihtiyacı oluyor gerçekten. İnsanların ne kararlar alabildiğini, yanı sıra ne kararları da alamadıklarını, şu koca dünya üzerinde ne çeşit hayatların yaşanmış olduğunu okumak, kitaptaki insanlarla olan benzer veya zıt yönlerinizi de keşfetmek, onların hayat hikayesine hayatınızın bir döneminde dahil olmak çok ilgi çekici gelir bana.

Oma, -müzisyen ve program sunucusu- Engin Noyan'ın anneannesi. Alman olduğu için, ona "Oma" diye sesleniyor Engin Noyan. Oma, Almanya'da doğup büyüdükten sonra, üniversite okurken genç bir Türk'le karşılaşıyor. "Sultan" diye hitap ettikleri bu gencin, kendisine aşık olduğunu öğrendiği andan itibaren, duygularının güçsüzlüğüne rağmen, onu bırakmayacağına dair kendi kendine verdiği sözle tüm hayatını değiştiriyor. Okulları biter bitmez, Sultan'dan aldığı tek bir mektupla, kendini adadığı adamla evlenmeye Türkiye'ye gidiyor. Bu adanmışlık zordur, çünkü dilini, kültürünü bilmediği insanların arasında hızla bir hayatın içine sokulur. Üstelik elbette, internetin, her an ulaşılabilir telefonun olmadığı bir dünyada...

Ne zaman bir biyografi okusam, ya ailenin devamına ya ana kahramana takılır kalırım. Kitabı okurken bir yandan Engin Noyan'ın hayat hikayesine de daldım, internetten araştırıp durdum sürekli. 80'lerde örnek gösterilen bir çift olan Eser-Engin Noyan'ın yollarının ayrılışı, Engin Noyan'ın bambaşka bir hayata doğru ilerleyişi, insanı tıpkı Oma'nın hikayesi gibi etkiliyor. Kim bilir belki onlardan biri, bu ailenin hikayesinin devamını yazmayı düşünür...


Hiç yorum yok: