22 Mart 2016 Salı

Amerika'da Doğum ve Sorularınız

Sizinle en çok temas kurduğum yazılar, çok eksik bıraktığım, aslında anlat anlat bitiremeyeceğim doğum hikayem :) Erkeklerin asker, kadınların doğum hikayeleri bitmezmiş, benimki de o hesap.

Eksik bırakmamın nedeni, nasıl yazacağıma karar verememem. Dramatize etmek istememem, herhangi bir şeye paye çıkarmak istememem, doğuma yaklaşan insanları kendi tecrübeme ait fikirlerimle etkilemek istememem, vs.. Bu yüzden en azından hikayeme çok girmeden, en çok sorduklarınıza dair bir yazı hazırlamak istiyorum.


1. Amerika'ya bir acenta yardımıyla mı gittiniz? Evi, hastaneyi kendiniz mi ayarladınız?
- Her şeyi kendimiz ayarladık, acentaya ihtiyaç duymadık. Daha önce çok kez yaptığımız yurtdışı tatilleri de hep kendimiz ayarlıyorduk, tecrübemiz vardı yani. Tecrübeniz olmasa da çok altından kalkılamayacak bir şey yok. Artık her şey internette, elinizin altında.
Hadi size möbleli, bir kaç ay süreli ev bulmak için kullanabileceğiniz güzel web siteleri yazayım:
www.airbnb.com
www.vrbo.com
www.homeaway.com

2. Hastaneye nasıl karar verdiniz?
- Hastaneyi ve şehri biraz da bütçemize göre seçtik. Los Angeles, New York gibi şehirlerde belli başlı bir kaç hastane bulup fiyat da aldık, bunlar bizim bütçemizi aşacak gibi duruyordu. Chicago'da St. Joseph Hastanesinde makul bulduğumuz bir fiyat alınca kararımızı da öyle verdik. Tabi bu seçimi internette çeşitli kaynaklardan araştırıp güvenilirliği teyit ettik. 

3. Doktorunuzu nasıl seçtiniz?
- Çok rahat bir hamilelik geçirdim, doktor kısmını biraz da bu nedenle hiç önemsemedim. Sonuçta doğumumu dünyanın en gelişmiş ülkesinde yapacaktım, herhangi bir doktora güvenebilirim, sisteme güvenerek gidiyorum, diye düşündüm. Doğumum hiç beklediğim gibi olmadı, hamileliğimin aksine olaylı geçti. Doktorum hastanenin bana atadığı biriydi, doğuma gelmedi, başka doktorLAR katıldılar. Şansıma (aslında bakış açınıza göre şanssızlığımdan diye de düşünebilirdiniz) Chicago'nun en ünlü doktoru doğumuma girdi. Yani doktora, ekstra bir doğum ücreti ödemedim ben.

4. Kaçıncı haftada Amerika'ya gittiniz?
33.haftada uçtum. 36. haftaya kadar uçabilirsiniz, sizin tercihiniz. 

5. Doktor kontrolleri nasıl oluyor?
34,35,37. haftalarda hastanenin bana atadığı doktora muayeneye gittim. 38.haftada doğum yaptım zaten, doktor 36.haftada artık bakacak bir şey yok, bir dahaki sefer doğuma gelirsin dedi, tamam dedik. Hastaneye kontrole gittiğinizde, sekreterden sıra numarası alıp bekleme odasında isminizle çağırılmayı bekliyorsunuz. Yaklaşık 40 dolar gibi de bir ücreti var. Her seferinde önce hemşire sizi alıyor. Tansiyon, kilo, ve idrardan beta HCG bakıyor. Daha sonra doktor odasına geçip doktoru bekliyorsunuz. Evet, Türkiye'deki gibi değil, ultrason yok. Kağıt cetvelle bir şeyler ölçüyor. Sadece 1 gün doktor kızcağızım eski bir ultrason taşıdı zar zor ve baktı, tamam bir şey yok dedi geçti. Ultrason da öyle benim Türkiye'deki doktorumun uzay üssü muayenehanesinin pırıl pırıl ultrasonu gibi değildi yani, 36 haftalık bebeği resmen anlamıyorsunuz görüntüden. 

6. Hastaneye ödeme hangi aşamada yapılıyor?
Chicago St. Joseph hastanesinin sistemi şöyle: Size sezaryen, normal doğum ve epidural anestezi paketleri sunuyorlar. Bu paketleri kabul ettiğiniz takdirde, belirttikleri limitlere kadar, olağan bir doğumda karşılaşılabilecek her şeyi kapsıyor. Eğer kabul ettiyseniz, ödemeyi bu ilk aşamada yapmanız gerekiyor. Biz kredi kartından çektirdik. Doğum esnasında/sonrasında olağandışı bir durum olduysa (küvöz/ yoğun bakım/ anestezi vb.) bunları ayrıca taburcu olduktan bir süre sonra ödüyorsunuz. Ekstra ücretler konusunda, hastanenin pazarlığa açık olduğunu da ekleyeyim, gözünüz korkmasın.

7. Türk doktor seçeyim mi, İngilizce problem olur mu?
One-Two-Three Push Push Push :) Unutulmaz repliği hayatımın :) İngilizcenin çok önemi yok, o an tarzanca da olsa anlaşırsınız merak etmeyin. "You can't drink water, only ice!" böyle bir şeyler işte en fazla. Bir gün bir baktım annem bir hemşireyle dost olmuş, birbirlerine sarılıp ağlaşıyorlar, ve bir de baktım inanılmaz İngilizce konuşmaya başlamış. En büyük icatlar bile kriz anlarında bulunurmuş, o an dökülüverir her şey, siz farkına bile varmazsınız.

Sorularınızı toplu yanıtlamaya devam edeceğim...